Bu Blogda Ara

4 Mayıs 2011 Çarşamba


• 5 ve 6. Hafta: web 2.0 kavramı ve uygulamaları, wiki, blog ve diğerleri. Eğitim uygulamalarında web 2.0
Teorik Çalışma
1. Web 2.0 nedir?
2. Web’in geçmişi ve geleceği hakkında neler söylenebilir?
3. Web 2.0 uygulamaları ve ürünleri nelerdir?
4. Sosyal paylaşım nedir?
5. Delicious sitesi nedir? Ne amaçla kullanılır?
Uygulama
1. Twitter, facebook, gmail sitelerine üye olunuz (İngilizce ise google toolbar ile siteyi Türkçe’ye çevirebilirsiniz)
2. Kendiniz 3 adet sosyal paylaşım sitesi bularak bu sitelerin genel yapısını ve işleyişini öğreniniz.

WEB 2.0 nedir?

O’Reilly Media tarafından 2004‘de kullanılmaya başlayan bir sözcüktür ve ikinci nesil internet hizmetlerini – toplumsal iletişim sitelerini, vikileri, iletişim araçlarını,folksonomileri- yani internet kullanıcılarının ortaklaşa ve paylaşarak yarattığı sistemi tanımlar. Kelimenin tam anlamı tartışmaya açıktır, Tim Berners-Lee gibi teknoloji uzmanları da kelimenin manasını sorgulamıştır.
Tim O’Reilly‘e göre Web 2.0′ın kısmen tanımı şöyledir:
“Web 2.0 bilgisayar endüstrisinde internetin bir düzlem olarak ilerlemesiyle bir işletme devrimi ve bu düzlemin kurallarını başarı için anlamaya çalışmaktır. Bu kurallar arasında başlıcası şudur: Ağ etkilerini daha çok insanın kullanabilmesi için programlar kurmak.”
Bu vesile ile basit bir dille, Web 2.0 Vikipedi, Youtube, MSN, ICQ, Ekşi Sözlük, arkadaşlık siteleri vb. gibi kullanıcıların diğer kullanıcılar için ziyaret ettikleri İnternet siteleri veya kullandıkları programlardır.
Kısaca özetlersek yukarıda da yazıldığı gibi Web 2.0 İnterneti sizin kontrol etmeniz demektir;
Mesela WebCam’inizi alıyorsunuz evde bişiler çekiyorsunuz yada HD kameranızla kendi kendinize bir klip yapıyorsunuz sonra Youtube ‘ye gönderiyorsunuz… Yani kuralları siz koyuyorsunuz diyebilirim. Bunlardan en meşhur olanı Eksisözlük Vikipedia youtube örneklerini verebiliriz tabiki…
Vikipedia‘nın içeriğini herkes biliyordur oraya üye olursunuz bir yazınız vardır bilimsel eğlence yada tanıtım bilgi amaçlı herhangi birşey olabilir kayıt edip çıktığınızda artık oradaki yazı tüm insanlara açılıyor… Herkesin kendine ait yazıları resimleri videoları…
Önceleri hatırlarsanız nasıldı ? Web 2.0 dan önce site sahibi yazar site sahibi eklerdi. Güncellenmeyen yüzbinlerce HTML sitesi vardı. Şimdi ise ortalık Youtube kopyalarıEksisözlüktarzındaki sitelerle ve Vikipediagibi ansiklopedik fakat site sahibine ait değilde kullanıcılara ait içeriklerle dolmaya başladı. İnterneti kendi özgürlüğümüzle idare etmeye başladık…
Web’in geçmişi ve geleceği hakkında neler söylenebilir?
bu sene izlenmesi ve dikkat edilmesi gereken, yükselişe geçecek trendler ve noktalara dikkat çekilmiş. Bunlar şüphesiz ülkemiz için de geçerli. İşte bu trendler:
İnternet heryerden ulaşılabilir olacak: 3g nin gelmesi, internet bağlantı ücretlerinin ucuzlaması ile internet gerçekten de heryerden ulaşılabilir durumda. Standart bir vodafone kullanıcısı olarak çok rahat cep telefonumla her yerden internete girebiliyorum ve bu bana sms ücreti kadar bile yansımıyor.
İnternete ulaşım sadece bilgisayarlarla olmayacak: Bu zaten çoktan olan birşey. Artık netbooklar, el üstü bilgisayarlar ve dokunmatik ekranlı akıllı cep telefonları moda. Web girişimleri de bu akımı dikkate almak zorunda ve alıyor. Bir çok blogcu web sitesini mobil uyumlu duruma getirmiş durumda. Küçük bir blog olan teknozatı bile cep telefonlarından binlerce ziyaretçisi var (aylık).
Web medya merkezli olacak: Yazmaya tweetlemeye, bloglamaya devam edeceğiz ama medya içerikli uygulamalar daha bir önplana çıkacak. Youtube, hulu, farmville gibi…
Sosyal medya internetin en büyük bileşeni olacak: Facebook, twitter gibi sosyal medya devleri daha da büyüyecek ve internete hakim olacak.

Web 2.0 uygulamaları ve ürünleri nelerdir?

İnternetteki birçok site web 2.0’ın bir uygulaması ve ürünüdür.Örneğin facebook.com,
Twitter.com, edebiyatdefteri.com, gmail.com, izlesene.com gibi birçok uygulaması ve ürünü vardır.
Dosyalarım Box'da
Box.net, güzel bir alanadına sahip olmasının dışında şahane bir web uygulamasının da ev sahibi. İlk beta zamanlarında üye olmamdan dolayı bana 5gb alanı bedava olarak sunsa da, yeni üye olacaklara sırtını çevirmiyor ve 1gb bedava alan veriyor. Bu alanı istediğiniz türden dosyalarla doldurabiliyor, arkadaşlarınızla paylaşabiliyorsunuz. İsterseniz ek uygulamalarıyla web sitenizden dosyaları listeletebiliyorsunuz.
E-postalarım Gmail'de
Fazla bir söze gerek yok sanırım. Eskiden bir The Bat! kullanıcısı olarak, artık herşeyimi Gmail üzerinden yapıyorum. Öyle ki, Gmail uzantılı olmayan e-posta adreslerimi bile ona yönlendirdim!
Ofis dökümanlarım yine Google'da
Google'ın bir diğer hizmeti de Docs. Word, Excel ve Powerpoint belgelerinizi çevirimiçi olarak düzenlemenize, saklamanıza ve paylaşmanıza yardımcı oluyor. Gerçek bir Office kullanıcısı olmasam da, gerektiğinde işlemlerimi bu servis yardımıyla sürdürüyorum.

Müziğim bile online!
Eskilerin Audioscrobbler'ı, şimdilerin Last.fm'i benim bile unuttuğum bir şekilde, radyo gibi size beğeneceğiniz türde müzik dinleme şansını veriyor. Sabahtan koyuyorum, akşama kadar açık.
Resim ve video paylaşımı
Henüz paylaşacak videolar üretmesem de, yeni aldığım fotoğraf makinesiyle seneler önce açtığım Flickr hesabımı doldurmayı düşünüyorum. ı alınca da YouTube'ın aksine tercihim Vimeo'dan yana olacak. DailyMotion ise bir konu hakkında aradığım videoları bana doyurucu bir şekilde getiriyor. 5min ise, nasıl yapılır türü videolar için tek geçtiğim sitelerden birisi.
RSS takibi
Masaüstü programım FeedDemon, 'a satılmasaydı belki hala onu kullanıyor olabilirdim. Ancak artık Buzla'yı tercih ediyorum. Hem görünüş olarak, hem de kullanım kolaylığından dolayı beni yeterince tatmin ediyor.
Hatırlatmalar, unuttuklarım
Unutkanlık konusunda rekor kıran bir insan olarak, Remember The Milk (Sütü unutma) her türlü hatırlamak istediğim şeyi, hiç aksatmadan bana hatırlatabiliyor. Üstelik sitesinden takip etmeme bile gerek yok, bana e-posta gönderiyor.

Sosyal Paylaşım nedir?

Değerli Sosyal Türk misafirlerim bu başlığımızda geçtiğimiz günlerde bir arkadaşım tarafından yayınlanan Sosyal Paylaşım Neden Önemlidir başlıklı yazıyı paylaşacağım.
Geçmişten günümüze baktığımız zaman gerek yaşadığımız merkezlerde gerekse mensubu bulunduğumuz din veya inançlar gereği toplum paylaşımlarına büyük ölçüde önem verilmiştir.
Bu nedende dolayıdır ki anne ve babalarımızdan gördüklerimiz kadarıyla onlarında anne ve babalarından görüp duydukları kadarıyla sürekli olarak toplumsal kaynaşma ve dayanışma olmaktadır..
Her ne kadar günümüzde bu paylaşım ve kardeşlik duyguları en az seviyelere inmiş olsa da halen ülkemizde kardeşliğin haliyle toplumsal dayanışmanın sürdürüldüğü yerler olmaktadır..
Elbetteki bu dayanışmanın azalması hem ülkenin geleciği adına hemde gelecek nesillerin yarınlara güzel bakması adına olumsuz sonuçlar doğuracaktır. Kaldı ki örneklerini Avrupa ve sair ülkelerde görmek mümkündür. Günümüze yakın zamanlarda yapılan bir araştırmaya göre Avrupa’daki bırakın toplumsal dayanışmayı aile içi saygının dahi kalmadığını görmek mümkündür..
Asıl anlatmak istediğimiz ise toplumsal dayanışmanın önemidir?
Değerli arkadaşlar toplumsal dayanışmanımn olduğu yerlerde görülüyor ki birlikte ve beraberelik bulunmaktadır.
Yani dayanışmanın olduğu yerlerde elbetteki düzen ve intizam bulunmaktadır..
DEğerli arkadaşlar gelecek nesillerimizin daha sağlıklı ve güvenli bir şekilde geleceğe ilerlemesini istiyorsak toplumsal dayanışmanın ve kardeşliğin temellerini iyi bir şekilde atmamız gerekmektedir..
konuyla ilgili daha çok şey yazmak isterdim ama gerek zamanın kısıtlı olması gerekse elektriklerin şu anda kesik durumda olması söylemek istediklerimizi elimizden alarak burada kesmemize neden oluyor.

Delicious sitesi nedir? Ne amaçla kullanılır?

del.icio.us kısaca sık kullandığımız siteleri kategoriler (tags – etiket) ekleyerek arşivleyebildiğimiz, açııklamalar yazabildiğimiz ve paylaşabildiğimiz bir web2 ortamı. Ben del.icio.us ve benzeri yer imlerimizi paylaşmaya ve arşivlemeye yarayan sitelerin Türkiyede çok kullanılmadığını düşündüğüm için bu servisin ne olduğunu, nasıl işlediğini, faydalarını yazacağım, ve bu makalemde del.icio.us’u yazacağım çünkü bu tür sitelerin en profesyonel ve bana göre en kullanışlı olanı del.icio.us.
del.icio.us kullanmaya başladığınızda buna alışıp internet kullanım biçiminizin nasıl değiştirğini, bağımlılık yaptığını göreceksiniz, aslında çok basit bi mantığı var sık kullanılanlarınıza eklemek istediginiz siteyi sadece kaydetmekle kalmıyor aynı zamanda tag (etiket) liyosunuzda bu sayede istediğiniz sayfaya çok daha kolay ulaşabiliyorsunuz bu sık kullanılanlar siz aksini belirtmedikçe sizin profilinize giren biri tarafından görülebiliyor.del.icio.us aynı zamanda bi sosyal ağ, arkadaşlarınızı siteye davet edip onların sık kullanılanlarınıda görme takip etme şansınız var. Bunun yanında yer imlerinizi blogunuzda/sitenizde teşhir etme imkanınada sahipsiniz.
Del.icio.us yahoo tarafından sağlanan bir sık kullanılan koleksiyonudur. Herkese açıktır. del.icio.us ile sık kullandığınız linkleri, makaleleri, blogları müzikleri saklayabilir ve herhangi bir bilgisayardan ulaşabilirisiniz. aynı zamanda sık kullanımlarınızı paylaşabildiğiniz bir sitedir. Site adresi http://del.icio.us/ ayrıntılı bilgi için :http://del.icio.us/about/
Kullanılmasını şiddetle, kazma kürekle tavsiye ettiğim kullandıkça internet kullanım biçiminizi kökten değiştirecek olan bu servisteki benim sayfam burada. Ve bu blogda tehşir etttiğim kısımda burada.
Bağlantılar;
• del.icio.us
• del.icio.us blog
• del.icio.us help
• del.icio.us/wolkanca
Benzer siteler;
• Blue Dot
• Chipmark
• del.icio.us
• Digg
• Diigo
• Furl
• GiveALink.org
• Ma.gnolia
• My Web
• Netscape
• Netvouz (Allows both tags and folders for organizing bookmarks.)
• Newsvine
• Reddit
• Simpy
• SiteBar (SiteBar bookmark server is open source software)
• StumbleUpon
• Thoof

Hafta 4

Konu Başlığı: Bilgi türleri, veri, enformasyon, bilgi, bilgelik
1. Veri, enformasyon, bilgi ve bilgelik kavramlarının İngilizce karşılıkları nelerdir?
2. Bu kavramlar ne anlama gelmektedir?
3. Yukarıdaki kavramlar dikkate alındığında BİLGİ TOPLUMU olma kavramı ne anlam ifade etmektedir (Bilginin kaynağı, bu kaynaktan size ulaşana dek geçen aşamaları ve bilginin doğruluğunu araştıran ve sorgulayan birey olma kavramlarını dikkate alınız)
VERİ: DATA
Enformasyon : INFORMATION
BİLGİ : INFORMATION
BİLGELİK : WISDOM

Veri (Data): Bilgisayara girilen işlenmemiş (ham) bilgilere veri denir. Bilgisayarın alabildiği, işleyebildiği, sonuç üretebildiği ve saklayabildiği herşey veridir. Bilginin, iletişim, yorum ya da işlem için uygun olarak formülize edilmiş şekilde gösterilmesi.
Enformasyon : ingilizce "information" kelimesinden dilimize girmiş olup; danışma, tanıtma, bilgi, haber alma, haber verme, haberleşme gibi anlamlara gelmektedir. Belli bir alanda ve belli bir toplumda bilgi ve haberlerin yayılmasına olanak sağlayan araçların tümüne verilen addır.
Enformasyon, genel olarak insanın dış dünyayla ilişkisinde, belirsizlik düzeyini azaltan her tür uyaran şeklinde tanımlanabilir. daha özel olarak ise formatlanmış ve yapılandırılmış veriler bütünü olarak tanımlanabilir.

Yaygın anlamda enformasyon terimi, "haber" (ing. news, alnı. nachrichf) veya mesaj terimiyle eşanlamlıdır. shannon, mesajın ilettiği "enformasyon miktarı" kavramını matematik olarak tanımlarken enformasyon terimine de teknik bir anlam yüklemiştir.
BİLGİ:
Veriler(data) genellikle tanımlanmamış kullanım ve başvuruları içeren ham gerçekleri göz önünde tutarlar. Bilgi seçeneklere etkiyen işlenmiş data olmak üzere göz önünde tutulur. Data bazen formatlanır , filitrelenir ve özetlenir. Araştırmacılar datayı hipotezleri test etmek için toplarlar,böylece data, işlenmemiş ve analiz edilmemiş sayılara bağlıdır. Data,analiz edildiğinden ,bilim adamları datanın içerdiği bilgi hakkında konuşurlar,bilginin yorumlanması ise,analizlerinden elde edilir

Bilgelik

İnsanın dünya ile uyumlu, kendi kendine yeterli ve tam bir bilinçle yaşamasını, tutumunda bilginin belirleyici bir yer tutmasını, eylemlerinin enine boyuna düşünülmüş olmasını öngören yaşam ülküsü.
Genellikle dinsel nitelikte olan, ama dindışı örnekleri de görülen bu ülkü, tarih boyunca birçok kültürde çıkmıştır. İslam düşüncesinde hikmet kavramıyla dile getirilir.
Bütün dinlerin, topluluğun gündelik yaşamında söz sahibi uzmanlaşmış görevlilerinin yanı sıra dinin düşünsel yanını işleyen “bilgin”leri de olmuştur. Bunlar, dinsel ilkeleri bilgisel düzeyde ele almakla kalmamış, Tanrı’nın bilgeliğine yaklaştırdığı düşünülen bu ilkelerin gereklerini kendi yaşamlarında gerçekleştirmeye de çalışmışlardır. Bu yolla, bilgiyle düşüncenin insan yaşamını yönlendirmesinin örnekleri olmuşlardır.
Dinsel bilgelik çevresinde genellikle kendilerine özgü yaşam biçimleri olan topluluklar oluşurken, dindışı bilgelik örnekleri daha çok tek tek kişilerde ortaya çıkmıştır. Budacılıkta Brahmanlar, Yahudilikte Kabala bilginleri, dinsel bilgeliğin ilk örneklerindendir.
Bilgeliğin belli bir dinsel temele bağlı olman biçimleri, çağdaş anlamda felsefe ve bilimin de başlangıcını oluşturan Eski Yunan’da Sokrates öncesi filozoflarsa görülür. Bu örneklerde bilgelik (sophia) gündelik uğraşlardan uzak, kuramsal çabaya dayalı bir yaşam sürdürmeyi içerir. Dünyayı genel bir bakış açısı çerçevesinde kavramaya, düzenli ve anlamlı bir bütün olarak düşünülen evrenin (kosmos) kurucu ilkelerini bulmaya yönelik olan bu kuramsal çaba, aynı zamanda, bilge kişinin kendisinin de bütünlüklü bir yaşam sürdürmesinin temelini oluşturur. Bu yolla ortaya çıkan Eski Yunan bilgesi (sophos), hem içinde bulunduğu toplumu eleştirir, hem de kendisini daha geniş bir düşünsel topluluğun üyesi sayardı. Bu yüzden, bir yandan kendi toplumu için anlaşılmaz, hatta komik işlerle uğraşan ve yarı korkulu bir saygıyla karşılanan, ama bir yandan da yaygın toplumsal kalıplara uymadığından kuşku, bazen de kızgınlık duyulan bir kişiydi. Bu özelliklere Thales, Herakleitos, Parmenides, Pythagoras gibi filozoflara ilişkin geleneksel öykülerde rastlanır.
Sokrates ise bilge kişinin tarihteki en üstün örneği sayılır. Kendisine felsefenin de kökenini oluşturan “bilgelik sevgisi”ni (philosophia) yakıştıran Sokrates, özellikle düşüncelerini sürekli eleştiren, bilgisinin sınırlarını sorgulayan, vardığı hiçbir sonuçla yetinmeyen bilgeyi temsil eder. Bilgelik çabası içinde “kendini bil” ve “ölçülü ol” ilkelerini düşünce ve yaşamında sonuna değin uygulamıştır. Ayrıca, bilge kişiliğiyle topluma aykırı düşerek düşmanlık çekmiş ve bu yüzden öldürülmüş bilgenin de en ünlü örneğidir.
Eski Yunan felsefesinin Aristotales sonrası döneminde, Sokrates’in de etkisini taşıyan stoacılar, bilge yaşam ülküsünü sürsürsüler. Arzuları ve istekleri sınırlandırmak, doğaya uygun yaşamak, kötülüklere ve ölüme sessizce katlanmak gibi ilkeler bu bilgelik anlayışının temelini oluşturdu.
Tektanrılı dinlerde bilgelik kavramı Eski Yunan’dan da izler taşıyarak farklı ve yeni anlamlar kazandı. Eski Yunan felsefesi içinde özel bir yeri olan logos (söz, us) kavramı kazandığı dinsel içerikle hem yaratılışın, hem de zihnin Tanrı’yı kavramasının aracısı olarak görülmeye başladı. Yuhanna İncili’nde İsa Mesih “Söz”ün bedenleşmesi olarak tanımlanıyordu (1:14). İsa’nın Söz’le özdeşleştirilmesi, Eski Ahit’te “Rabb’ın Sözü” deyimiyle belirtilen vahiy kavramına olduğu kadar, bilgeliği insanı Tanrı’ya yakınlaştıran göksel aracı olarak gören ve Tanrı’nın sözü ile özdeşleştirilen Yahudi inancına da dayanıyordu.
Eski Ahit’in Süleyman’ın Meselleri adlı kitabında bilgelik (hohma) Tanrı’nın ilk ve gözde yaratılarından biri olarak sunulur. Apokrif metinlerden Ekklesiastikos’ta bilgeliğin Tanrı’nın bütün işlerinde var olduğu ve sevdiklerine de bilgeliği cömertçe bağışladığı yazılır. Gene apokrif bir metin olan ve aslını adı bilinmeyen bir Yahudi yazarın Yunanca yazmış olduğu sanılan Süleyman’ın Bilgeliği’ndeki bilgelik, Tanrı’nın iyiliğinin görüntüsü ve ebedi ışığının yansıması olarak tanımlanır. Bu görüşlerin Hıristiyan ilahiyatı üzerinde önemli etkileri olmuştur.
Katolik Kilisesi, Meryem Ana’yı tanrısal bilgelik ile özdeşleştirir. Buna karşılık Ortodoks Kilisesi’nde tanrısal bilgeliği Meryem Ana’nım dışında ele alıp işleyen bir ilahiyat öğretisi geliştirmiştir. Aralarında Istanbul’daki Ayasofya’nın da bulunduğu birçok Aya Sofya (Hagia Sophia) kilisesi bu tanrısal bilgeliğe adanmıştır.
BİLGİ TOPLUMU NEDİR?
Günümüzde bilim ve teknoloji alanında öyle hızlı bir gelişme yaşanıyor ki, bu hızlı gelişmeye ayak uydurabilmek çok zordur. Zor olduğu ölçüde de önemli ve gereklidir.Uzay çalışmaları ve bu arada gelişen enformasyon teknolojileri, mikro elektronik, telekomünikasyon, uydu teknolojisi, nükleer teknoloji, fiber optik ve benzeri yeni malzemeler gibi ileri teknolojilerin gelişmesi sayesinde dünya adeta küçülmüştür. Bunun sonucu olarak da, emeksermaye yoğun ağır sanayi devri kapanarak ileri teknolojilere dayanan küçük işletmeler ağırlık kazanmıştır.
Enformasyon teknolojilerinin gelişmesi, ülkeler ve kıtalar arasındaki, sınırları adeta geçersiz kılmıştır. Diğer taraftan, robot teknolojisi günden güne hızla gelişmektedir ve daha önceleri insan gücü ile yapılan ağır işler robotlara bırakılmaktadır. İşte bütün bu teknolojik gelişmeler, insanları daha çok bilgi ve beceri gerektiren alanlara yöneltmiştir.
Çağımızın en önemli unsuru bilgidir. Her şey bilgi üstüne kuruludur. Günlük hayatımızda kullandığımız telefon, hesap makinesi, televizyon, gazete, bilgisayar gibi araçlardan yararlanmak yoğun bilgi gerektirir. Aynı zamanda bu gibi araçların kendileri de bilgi yüklüdür. Hızlı gelişen teknoloji ve ihtiyaçlar bilgiyi ön plana getirmiştir.
Bugün farkında olmasak da, bilgilerin ve mesajların kıtalar arasında ışık hızıyla dolaştığı bir elektronik evrende yaşıyoruz. Bu evrende artık modern çağın inşam, faturalarım ödüyor, hava durumunu öğreniyor, alış veriş yapıyor, uçak rezervasyonu yapıyor, iş buluyor, arkadaş buluyor. Günümüz inşam, bunun gibi yüzlerce konu ve kütüphaneler dolusu bilgiyi, bürosundaki veya evindeki bilgisayarının tuşlarına basarak elde ediyor ve yararlanıyor.
Bilgisayarlar, bilgi ağlan, uydular ve benzen enformasyon teknolojileri sayesinde uzak mesafeler kısalmış ve sınırlar önemini yitirmiştir. Bu çağda bilgi alış verişi ve bilgi kullanımı her şeyden önemli hale gelmiştir. İşte bu çağa bilgi çağı, bu çağı yakalayan ve bu çağın gereklerini yaşayan toplumlara da bilgi toplumu denilmektedir.
Bilgi toplumu çağının başlangıcı sayılan 1960′lardan önce, sermaye ve emeğe dayalı ağır sanayi ön plandaydı. Bundan dolayıdır ki, 1800′lerden başlayarak 196()’a kadar geçen çağa, sanayi toplumu çağı denilmektedir. Bugün ise, bilgi yoğun sanayi (bilgiye dayanan sanayi) ön plana çıkmıştır.
Bir bilgisayarda kullanılan entegre devrelerin (çip) yaklaşık % 7()’i bilgi, % 3()’u emek ve sermayeden oluşuyor. Burada bilgi denilince, bir ürünün geliştirilmesi için sarfedilen araştırmageliştirme çabalan da işin içine girmektedir.
Bilginin Kaynağı ve Ölçütleri Nelerdir?

Bilgi felsefesinin problemlerinden birisi de bilginin kaynağı ve ölçütleri problemidir. "Bilgi elde etmede zihin mi daha etkindir, yoksa zihnin dışarıdan aldığı veriler mi?" gibi sorular, bilgi teorisinin kaynak ve ölçüte ilişkin sorularından birisidir.
Bilgi edinme sürecinde insan, genel anlamda kendisinin 2 temel özelliğinden yola çıkarak hedefe varmaya çalışır. Bu özellikler; insan aklının düşünme ve duyuların algılayıp gözlemleyebilme yetisidir. İşte bilgi felsefesi tam da bu noktada, "bilgide bunlardan hangisinin rolü daha fazladır?" sorusunu sormaktadır.
Felsefe tarihine bakıldığında bu sorulara verilen cevapların, aklın kendi kendine bilgiyi elde ettiğinden, sadece duyular vasıtasıyla bilgi elde edilebileceğine kadar geniş bir yelpazeye yayıldığını görebilmek mümkündür.
Bütün bunların yanında bilginin elde edilmesinde duyuları ve zihni eşit değerde bulan, bunların her ikisini de yanıltıcı gören, doğru bilgiyi reddeden, bilgiye ulaşılamayacağını öne süren görüşler de bulunmaktadır.
Bilginin ana kaynağı olarak akıl yürütme ve düşünceyi görenler "akılcılar (rasyonalistler)", duyu, gözlem veya deneyler üzerinde duranlara ise "deneyciler (ampiristler)" denir. Bu akımların isimleri ise "akılcılık (rasyonalizm)" ve "deneycilik (ampirizm)" olarak adlandırılır. Akılcı filozoflardan bazıları Platon, Descartes, Spinoza ve Leibniz; deneyci filozofların bazıları ise Epikuros, Locke, Hume, Condillac ve Comte gibi isimlerdir.
Bilgiyi araştıran ve sorgulayan bireyler yapılandırıcı yaklaşıma göre nasıldır?
Yapılandırıcı öğrenmede bireylerin önceki bilgileri önemli rol oynar; çünkü öğrenme, var olan ön bilgilerle yeni bilgiler arasında bağ kurma ve her yeni bilgiyi var olanlarla bütünleştirme sürecidir. Bilgi, bilenden bağımsız olmadığı için bireyin, çevresiyle etkileşimiyle, deneyimleriyle ve bunları kendine göre anlamlandırmasıyla oluşur.
Yapılandırıcı yaklaşımı temel alan öğretim programları, öğrenmenin kalıcılığını sağlamak için öğrencilerin üst düzey bilişsel becerilerini geliştirecek şekilde tasarlanmalıdır. Öğrenme, bireyin kendi anlamasını aktif bir şekildeyapılandırdığında en iyi şekilde gerçekleşir. Bu nedenle, yapılandırıcı öğrenmenin gerçekleşmesi için öğrencilerin derse aktif katılımları sağlanmalıdır.
Öğrencileri fiziksel ve zihinsel olarak etkin kılarak, düşünme, sorgulama, eleştirme ve ön bilgilerini harekete geçirmelerine imkân tanınır ve böylelikle öğrencilerin bilgiye kendilerinin ulaşması sağlanırsa bilgi, daha kolay yapılandırılır

Yapılandırıcı öğrenme kuramının 10 temel öğrenme ilkesi şu şekilde özetlenebilir: Öğrenme;

- Pasif bir şekilde alma süreci değil, aktif bir anlam oluşturma sürecidir.
- Kavramsal bir değişimi içerir.
- Özneldir.
- Bireyin, öğrendiklerini çeşitli semboller, imgeler, grafikler ya da modeller
kullanarak içselleştirmesidir.
- Durumsaldır ve çevresel şartlara göre şekillenir.
- Sosyaldir.
- Bireylerin, başkalarıyla etkileşimleri sayesinde gelişir.
- Duygusaldır.
- Bireyin, kendi becerileri hakkındaki görüşleri ve farkındalıkları, öğrenme
amaçlarının açıklığı, kişisel beklentileri ve öğrenme motivasyonu, öğrenmenin doğasını
etkiler.
- Niteliği, (öğrencinin gelişimsel düzeyine uygunluğu, öğrencinin ihtiyaçlarıyla veya gerçek
hayatla ilişkili olup olmadığı) öğrenme sürecinde önemlidir.
- Gelişimseldir ve bireylerin sosyal, fiziksel, duygusal ve zihinsel gelişimlerinden etkilenir.
- Öğrenci merkezlidir. Öğrencinin ilgi ve ihtiyaçları etrafında yoğunlaşır.
- Süreklidir

Bilginin aşamaları:

İnanmak ----> Bilmek -----> Yaşamak ------> Olmak’tır…

Hafta 3
3. Hafta: tarayıcı kavramı, türleri, explorer, firefox ve diğerleri

İnternet tarayıcısı nedir? Ne işe yarar?
Popüler tarayıcılar hangileridir? Öne çıkan özellikleri nelerdir?
Tarayıcılar üstündeki düğmelerin görevleri nelerdir?

Uygulama
3 adet tarayıcıyı indirerek kendi bilgisayarınıza kurup deneyiniz

ÖDEV:

İnternet Tarayıcısı nedir?

İnternet tarayıcısı insanların internet üzerinde tabiri caizse sörf yapmalarında yardımcı olan insanları bilgiye ulaştıran kısacası insanların hayatını ve bilgiye ulaştırmasını daha da kolaylaştıran programlardır.
(İngilizce: Web Browser) ayrıca bir tanımı ise; kullanıcıların ağ sunucuları üzerinde yer alan HTML sayfalarını açmasını sağlayan yazılımdır.Metin ve çoklu ortam dosyalarını açar, kaydeder, HTML'den HTTP'ye bütün protokolleri ve standartları destekler, açılan sayfada aranan nesneyi arar bulur, sık kullanılanlar ve geçmiş listesi yapar, genel ağa dosya yükleme ve genel ağdan dosya indirme yapar, e-posta ve metin editörleriyle bütünleşir. Hyperlinks özelliklidir.
Dosya sistemlerini okur, bağlar, kaydeder. Çokluortam dosyalarını oynatır ve kaydeder, belgeleri basar, çevrimdışı çalışabilir.Bir internet tarayıcısı işletim sisteminin en gözde elemanıdır. HTML kodlarını sonkullanıcıya sunar. Tarayıcı hizmetleri hız, görünüm, sistemle bütünleşme, güvenlik, eklentiler, çerezler, sekmelilik, güvenli sörf, CSS ve RSS özellikleri, JavaScript özelliği ile bir yarış halindedir.

Ayrıca internette yer alan belgelerin yazıldığı bilgisayar dilini deşifre edip; sizin bu belgeleri monitörünüzde yazılar, resimler ve benzeri belgeler olarak görmenizi sağlayan aracı programlardır. Donanım açısından mükemmel bir bilgisayarınız ve mükemmel bir internet erişiminiz olsa bile, internet belgelerini sizin anlayabileceğiniz hale getiren tarayıcılar olmadan internetten faydalanamazsınız.

İnternette herhangi bir siteye ya da yere ulaşmada tarayıcılardan önce Java ve Flash Player yüklenmesi gerekmektedir yoksa internette pek bir yere ulaşamayız. Bunlar tarayıcıların çalışmasında yararlı olan programlardan birkaçıdır.

Tarayıcının amacı ne işe yaradığı:

Tarayıcılar bilgisayarınıza görüntü aktarmaya yararlar.Herhangi bir resim veya dökümanın görüntüsünü bilgisayarınıza tarayıcılar aracılığıyla aktarma da yararlıdır. Bir web sitesine bağlanmaya çalıştığınızda, siz adresin başına bunu yazmasanız da tarayıcınız bunu otomatik olarak ekler, çünkü sunuculardan web sitelerine ait bilgileri indirebilmeniz için, "http" protokolü ile bir istekte bulunmanız gerekmektedir. Adreslerin başına eklenen "http", sunucuya web sitesi ile ilgili bilgileri size "http" kuralları çerçevesinde iletmesi komutunu verir ve iletişim başlar.
İnternet tarayıcılarının başlıca ikisi Mozilla Firefox ve Internet Explorer'dır. Bunlar, kullanımı ücretsiz olan programlar olup, yeni alınan hemen her bilgisayarda kurulurlar.
İnternette bizi ulaşmak istediğimiz herhangi bir site ya da bilgiyi bulma konusunda bizlere yardımcı olan kullanıcıya kolaylık sağlayan şeylere tarayıcı denir ve bunlar kullanıcıya (insan) kolaylık ve hızlılık sağlamak üzere yapılmış ve geliştirilmiş programlardır.


Popüler İnternet Tarayıcıları:

Her şeye rağmen, aralarında bir uçurum olduğu da söylenemez. Seçiminizi estetik, imaj, hız, dayanıklılık, sorunsuzluk ve işletim sistemi ile uyum gibi kriterler üzerine yapmalısınız. Sonuç ne olursa olsun, size uygun İnternet tarayıcısını bulup, keyifle kullanabileceğinizi söylemek pekala mümkün. Bu uğraşınız sırasında, çorbada bizim de tuzumuz bulunsun istedik. Karşısınızda dünyanın en popüler tarayıcıları:

Opera 11

JavaScript Motoru gözden geçirilmiş Opera 11, sahip olduğu “Turbo” moduyla iyice hızlanmış ve bu kategoride Chrome ile liderlik mücadelesi veriyor. Araçta, entegre bir AVG Free güvenlik seti de mevcut ve bu kit, sizi zararlı sitelerden koruyor.
Yeni sayfa açma mekanizması, Firefox 4.0 Panaroma ile benzer nitelikte. Pencereleri, oradan oraya dilediğiniz biçimde taşıyabiliyor ve önem sırasına göre konumlandırabiliyorsunuz. Arabirim de, önceki sürümlere göre cilalanmış.

Tarayıcımız, çekici bazı becerilere de sahip. Sürekli iş yazışmaları yaptığınızı ve kelime hatalarından kaçınmanızın şart olduğunu düşünün. Opera 11, birçok sayfa ve e-posta servislerinde, pek çok dilde, sözcük kontrolü ve düzeltme gibi fonksiyonlarla karşılacaksanız.
Opera 11′in öncüsü 10.63′den, yüzde 20 daha süratli ve verimli çalıştığını da belirtelim.

Firefox 3.6.13

Bu ateşli tilki hakkında ne gibi bir yorum yapılabilir? Tarayıcı pazarının lideri konumunda ve rakipleri düşünülürse bu büyük bir başarı. Zararlı siteleri engelleme araçlarına sahip lakin kullanıcı ısrar ederse, riskin boyutu hakkında bilgilendirme yeteneği de var. 3000+ tema (persona) ile kişiselleştirilebiliyor. HTML5 desteği sunuyor ve kullanıcıların, İnternet’te yaptığı eylemlerin izini gizleyebiliyor.

Firefox 3.6, güncellenmemiş eklentileri izole edebiliyor ve performansın düşmesini engelleyebiliyor. Yine de bazı dezavantajlara sahip. Firefox 3.6.13, 3.5 versiyonundan yüzde 20 hızlı çalışsa da, Chrome veya Opera kadar süratli değil. Yani eskiden sahip olduğu “en hızlı tarayıcı” ünvanını, şimdilik kaybetmiş durumda.

Avant 2010.127

Adı sanı pek bilinmeyen Avant, Internet Explorer yapısının üzerine konumlanmış ama onun sahip olduğu zaaflardan ders almış. Epey hızlı ve “şimdilik”, göze batan bir güvenlik açığı yok. Otomatik form tamamlayıcılar, pencere yönetimi gibi eklentilere sahip. Lakin Windows Vista işletim sistemi ile Flash uygulaması çakışması gibi rahatsız edici bir sorun yaşayabiliyor. Flash sürümlerini, Vista altında çalıştırmak sabır istiyor.

Arabirim şık ama rakiplerinin görselliği karşısında biraz zayıf kaldığını söyleyebiliriz. Bu açığı kapatmak için pek çok tema geliştirilmiş, yine de sade bir fonksiyonellik havası, her yere yayılıyor.

Flock: Çok bilinmeyen bu tarayıcı ile sosyal ağ hesaplarınıza ulaşabilir ve favori sitelerinizi çok kolay bir şekilde yönetebilirsiniz. Mozilla motoru kullanan bu yazılımın amacı web 2.0′ı bilgisayarınıza tek ekranda getirmek. Eklenti desteğini de barındıran Flock’un henüz çok fazla eklentisi mevcut değil ancak eklenti desteği de artınca adından sıkça söz ettirebilir

Apple Safari 5.0.3

Safari 5.0.3, sürat açısından zirveye oynayan bir tarayıcı ve Chrome ile Opera 11′e çok yakın performans sonuçları elde ediyor. Adobe ve Apple arasındaki sorunlar ve Flash problemleri nedeniyle HTML5 desteği en üst düzeye çıkmış.
HTML5 temelli tam ekran video oynatıcı, video sahnesi yakalama gibi becerileri var. Kişileştirme yeteneği ise Firefox’a göre çok zayıf kalıyor ve bu konuda yönetici bir uygulama bile sunmuyor.

Windows 7-Aero ikilisi ile de çok iyi geçindiğini söylenemez ve Aero Glass desteği mevcut değil. Bu da Safari’yi, görsellik kategorisinde aşağıya çekiyor. Tüm olumsuzluklara rağmen Safari, yüksek performans ve üstün güvenlik sunan kaliteli bir tarayıcı.

Google Chrome 8.0.552.215

İnternet’te Google usülü sörf yapmaya ne dersiniz? Üstelik bu tarayıcı, HTML5 platformuna tam destek verip, güvenlik becerileriyle göz doldurup, İnternet devi Google’ı arkasına aldıysa…
Pek çok otorite tarafından, “dünyanın en hızlı tarayıcısı” kabul ediliyor. Bu başarıda en büyük pay, roket hızıyla çalışan Google’s V8 JavaScript motoruna ait. En ilginç özelliklerinden biri de PDF okuyucusu PDF Dosyaları Bile Ona Zarar Veremez

Hemen hemen her tarayıcıda online PDF okuyucusu mevcut ama Google, rakiplerinin aksine ek bir güvenlik sistemi geliştirmiş. PDF dosyasında çökme olduğunda, tarayıcı da onunla birlikte batmıyor ve son sürat çalışmaya devam ediyor. Hatta PDF sayfasının o ana kadar indirilen kısmını okumanızı bile sağlıyor. Uzaktan kontrol, güncellenmemiş eklentileri “otomatik” devre dışı bırakma gibi gelişkin araçlara sahip tarayıcı.

Internet Explorer 9 Beta

Internet Explorer, tahtını geri istiyor istemesine ancak, rakipleri hiç olmadıkları kadar güçlü. HTML5 desteği, DOM çekirdeği, karakter setleri sunan beta sürümü, bize tam sürüm için umut veriyor. Sahip olduğu “donanım hızlandırma” yapısı, onu, en az Firefox 4.0 Beta kadar süratli hale getiriyor. IE9′un, Windows 7 ile çalışan Aero Glass becerisi, rakiplerine göre önemli bir görsel artı olarak kayıtlara geçiyor.

“OneBox”, yani “Tek Kutu” isimli uygulama, arama kutusu ve yer çubuğunu kombine ediyor. Internet Explorer 9 Beta, minimalist bir yapıya sahip. Tüm fonksiyonlar, birkaç düğme yardımıyla kullanılabiliyor yani önceki sürümlerinin hantallığı ortadan kalkmış.
Çok ilginç bir becerisi de var: Hangi eklentinin, İnternet’te ne kadar zaman kaybettirdiğini hesaplayabiliyor ve kullanıcıya gerekli tavsiyelerde bulunuyor.

Güncel bir tarayıcı listesi olarak burada özet bir liste verilmektedir:
• Google Chrome 3.0
• Internet Explorer 8
• Mozilla Firefox 3.5
• Opera 10
• Cibrowser
• Netscape 9
• Amaya
• Avant Browser 11
• Slim Browser 4.08
• Bon Echo
• Acoo Browser
• Safari 4
• Camino
• iCab
• Mosaic
• AM Browser
• AOL OpenRide
• Maxthon
• Galeon
• K Meleon
• SeaMonkey
• Konqueror
• Warrior
• FineBrowser
• LivelyBrowser
• Flock
• LinkyCat
• Songbird
• GreenBrowser
• SmartBro
• Metaverse
• Wichio
Ağ tarayıcı modelleri
• Gecko tabanlı olanlar
o Mozilla
o Mozilla Firefox
o Netscape
o Galeon
o K-Meleon
o Camino
• Internet Explorer tabanlı olanlar
o Maxthon (Eski adı MyIE2)
o NetCaptor
o Roblox Bir tür Oyun Tarayıcısı.Bu Oyun Sadece Bu Tarayıcıyla Çalışıyor
o Crazy Browser
o NeoPlanet
o MSN Explorer
o Windows Explorer
o Avant Browser
o Cibrowser
• KHTML tabanlı olanlar
o Konqueror
o ABrowse
o Chrome
o Apple Safari
o Phalanx Web Tarayıcısı
o OmniWeb (4.5 ve sonrası)
• Diğer ağ tarayıcıları
o Opera
o Oregano
o Amaya
o iCab
o NetPositive
o OmniWeb
o Dillo
o IBrowse
o AWeb
o Voyager
o Espial Escape
o HotJava
o Arachne
o Off By One
o Emacs/W3
o Grail
o SkyKruzer
• Metin tabanlı ağ tarayıcılar
o ELinks
o Lynx
o w3m
o Links
o Netrik
• Mobil ağ tarayıcıları
o Apple Safari
o Mozilla
o Opera Mini
Test araçları: Ağ tarayıcıların standartlara uygun olup olmadığını kontrol eden testler vardır. Bunlar, tarayıcının, verilen kodu doğru çalıştırıp çalıştırmadığını kontrol eder.
• Acid2

Hafta 2
İnternet nedir?
İnternetin yapı taşları olan; http, Servis sağlayıcıları, DNS, IP, Web adresi, Domain, Hosting ve Alan adı uzantıları nelerdir ne işe yararlar?
Yerel ağ üzerinden internete nasıl bağlanır?

İnternet Nedir?

İnternet, bir çok bilgisayar sisteminin birbirine bağlı olduğu, dünya çapında yaygın olan ve sürekli büyüyen bir iletişim ağıdır. Aynı zamanda, insanların her geçen gün gittikçe artan "üretilen bilgiyi saklama / paylaşma ve ona kolayca ulaşma" istekleri sonrasında ortaya çıkmış bir teknolojidir. Bu teknoloji yardımıyla pek çok alandaki bilgilere insanlar kolay, ucuz, hızlı ve güvenli bir şekilde erişebilmektedir.
"Bilgi Ağı" üzerindeki bilgi iletimi ve paylaşımı bazı kurallar dahilinde yapılmaktadır. Bu kurallara kısaca "internet protokolleri", ya da TCP/IP protokoller ailesi denir. TCP/IP (Transmission Control Protocol / Internet Protocol), bilgisayarlar ile veri iletme / alma birimleri arasında organizasyonu sağlayan, böylece bir yerden diğerine veri iletişimini olanaklı kılan pek çok veri iletişim protokolüne verilen genel addır. Bir başka değişle, TCP/IP protokolleri bilgisayarlar arası veri iletişiminin kurallarını koyar.

Bu protokollere örnek olarak, dosya alma / gönderme protokolü (FTP, File Transfer Protocol), Elektronik posta iletişim protokolü (SMTP Simple Mail Transfer Protocol), TELNET protokolü (İnternet üzerindeki başka bir bilgisayarda etkileşimli çalışma için geliştirilen *login* protokolü) verilebilir. Adını sıkça duyduğumuz WWW ortamında birbirine linkli objelerin iletilmesini sağlayan protokol ise Hyper Text Transfer Protocol (HTTP) olarak adlandırılmaktadır. TCP/IP protokolü aynı zamanda, diğer iletişim ağlarında da kullanılabilir. Özellikle pek çok farklı tipte bilgisayarı veya iş istasyonlarını birbirine bağlayan yerel ağlarda (LAN) kullanımı yaygındır.
İnternet nasıl çalışır
Pek çoğumuz için internetin yapı taşları gizemini korur. Bilgisayarınızın Web’e nasıl bağlandığı ve internetin nasıl çalıştığı soruları sürekli aklınızı kurcaladıysa bu görsel açıklama ile aradığınız cevaplara ulaşabilirsiniz.



YEREL AĞ ÜZERİNDEN İNTERNETE BAĞLANMAK

İnternete ofisinizden bağlanıyorsanız bilgisayarınız büyük ihtimalle bir LAN, yani Yerel Ağ üzerindedir. Bir LAN birbirine bağlı iki ya da daha fazla kişisel bilgisayardan (istemci) oluşur. Switch adı verilen bir cihaz da bir bağ noktası olarak kullanılır.

LAN üzerinde asıl yükü üstlenen ana bilgisayara, Sunucu (Server) adı verilir. Sunucu, istemciler arasında bilgi alışverişi ve iletişimi yöneten program yani işletim sistemini çalıştırır. Sunucu aynı zamanda tüm kullanıcıların çalışma dosyalarını da depolar. Sunucu farklı görevler de üstlenebilir. Örneğin bir ofis sunucusu, istemcilerin yazdırma işlemlerini üstlenen bir yazıcı yöneticisi görevinde, yerel ağa bağlı yazıcıyı yönetebilir.
Özel yazılımlardan yararlanarak sunucunun birçok farklı görevi daha gerçekleştirmesini sağlayabilirsiniz. Bu görevler aynı sunucu üzerinde eş zamanlı olarak çalıştırılabilecekleri gibi, bazı organizasyonlar da adanmış görevler için (örneğin e-posta ve Proxy sunucuları) ayrı sunucular bulundurur.

E-posta sunucusu, gelen ve giden e-postaların saklanması ve dağıtılmasını sağlayan özel bir program çalıştırır. İstemciler özel bir güvenlik duvarı yazılımı çalıştıran Proxy sunucunun ardında güvenle internette sörf yapabilir.

Yönlendirici (Router) yerel ağı internete bağlar.

İnternet servis sağlayıcı

İnternet bağlantısı, İnternet Servis Sağlayı cısı (ISS) adı verilen bir taraşa sağlanır. Herhangi bir kuruluş internet bağlantısından yararlanmak istediğinde ISS, ISS’in ofisi ve kuruluş arasında yüksek hızlı bağ- lantı kuran bir Leased Line temin eder.

ISS, internete uydu bağlantısı ya da yerin ve denizin altından giden bir kablo üzerinden bağlanır.

İNTERNETİN YAPI TAŞLARI

İnternet, birbirine bağlı yerel ağlar ve bilgi işlem kaynaklarından oluşan devasa bir ağdır. İnternete bağlı bilgi işlem kaynaklarına Düğüm (Node) adı verilir. Sunucu, yazı cı, yönlendirici, switch ve kişisel bilgisayarları n tümü düğüm olarak nitelendirilir. Her bir düğüm IP adresi adı verilen özel bir numara alır. IP, Internet Protocol sözcüklerinin kısaltmasıdır ve standart bir adresleme sistemidir.


DNS

DNS (Domain Name System) internetteki web sayfaları ve online servisler gibi kaynakları bulmayı kolaylaştırır. Netteki her bilgisayar ya da bilgi işlem kaynağı tıpkı bir telefon numarası gibi kendine ait bir numaraya sahiptir. Bu numara ardı ardına gelen dört sayıdan oluşur. 208.173.208.152 örneği bir IP adresidir.

IP adreslerini hatırlamak zor olacağından DNS adı verilen adresleme standardı etki alanı adları sunarak işleri kolaylaştırır. 208.173.208.152 adresi yerine www.hotmail.com gibi bir İngilizce harf dizisi girmek daha kolaydır.

Her bir etki alanı adı özel bir IP adresiyle eşlenir. Bu işlem internetteki DNS sunucu ağı sayesinde gerçekleştirilir.

IP NEDİR?

IP adresi, IP aglarmdaki her bir cihazın sahip olması gereken, sayısal bir değerdir. IP adresleri MAC adreslerinin tersine donanımsal bir adres değil sadece yazılımsal bir değerdir. Yani istenildiği zaman değiştirilebilir. IP adresleri iki kısımdan oluşur. Birinci kısım Netvvork ID olarak bilinir ve cihazın ait olduğu ağı belirtir. İkinci kısım ise Host ID olarak adlandırılır ve IP ağındaki cihazın adresini belirtir. Her bir cihaz için IP adresi tüm ağda tek olmalıdır.

IP adresleri 32 bit uzunlugundadır ve birbirinden nokta ile ayrılmış dört oktetden olusur. Bu sayılar O ile 255 arasında bir değer olabilir. Örnek bir IP adresi 192.168.10.101'dir. Peki netvvork' teki cihaz hangi ağa sahip olduğunu nasıl anlar? Bunu anlamak için subnet mask (alt ağ maskesi) denilen değeri kullanır. IP adresi ile subnet mask değerini lojik AND işlemine tabii tutarak kendi Netvvork ID'sini bulur. Her bir IP adres sınıfı için bu subnet mask değeri farklıdır. Burada yeni bir kavram karşımıza çıktı. IP Adres Sınıfları. Şimdi bu IP adres sınıflarını inceleyelim.

A Sınıfı Adresler
IP adresindeki ilk oktet O ile 127 arasındadır ve varsayilan subnet mask ise 255.0.0.0 xdir.
A sınıfı IP adreslerinde ilk oktet netvvork ID'yi diğer üç oktet ise host ID'yi gösterir.
Burada ilk oktet'in 0 ve 127 olma durumları özel durumlardır ve netvvork'te kullanılmazlar. Örneğin 127.0.0.1 yerel loopback adresidir. Dolayısıyla A sınıfı IP adresi kullanılabilecek ağ sayısı 126'dir. A sınıfı IP adresine sahip bir ağda tanımlanabilecek host sayısı ise şu formülle hesaplanır; 224 - 2 . Bu işlemin sonucu olarakta 16.777.214 adet host olabilir. Peki burada kullandığımız 24 nereden geldi? A sınıfı adreste host'u tanımlamak için son üç oktet (sekizli) kullanılıyordu. Yani toplam 24 bit'i host tanımlamak için kullanabiliyoruz. Bu bitler ya 0ya da l olmak zorunda. Bu yüzden birbirinden farklı kaç kombinasyon olacağını 224 ile bulabiliriz. Bu sayıdan 2 çıkarmamızın nedeni ise bu 24 bit'in hepsinin O veya l olmasının özel bir anlamı oldugu ve herhangi bir host'a IP adresi olarak verilemediği içindir. Örnek bir A sınıf
49.19.22.156 olarak verilebilir. Burada 49 bu IP adresinin ait olduğu ağın ID'sini 19.22.156 ise bu IP adresine sahip host'un host ID'sini verir.

B Sınıfı Adresler
IP adresindeki ilk oktet 128 ile 191 arasındadır ve kullanılan subnet mask ise 255.255.0.0 'dir. Bu da demektir ki bu tür bir IP adresinde ilk iki oktet Netvvork ID'sini, diger iki oktet ise Host ID'yi gösterir. B sınıfı IP adresinin kullanılabileceği ağ sayısı 16.384 ve her bir ağda kullanılabilecek host sayısı ise 65.534'dür. Örnek bir B sınıfı IP adresi 160.75.10.110 olarak verilebilir.

C Sınıfı Adresler
IP adresindeki ilk oktet'in değeri 192 ile 223 arasında olabilir ve varsayılan subnet mask değeri ise 255.255.255.0 'dir. Yani bu tür bir IP adresinde ilk üç oktet Netvvork ID'yi son oktet ise Host ID'yi belirtir.

Örneğin 192.168.10.101 IP adresini inceleyelim. Bu IP adresi C sınıfı bir IP adresidir. Bunu ilk oktetin değerine bakarak anladık. Bu IP adresinin ait olduğu ağın ID'si ise 192.168.10'dur.
Bu IP adresine sahip cihazin host numarasi ise 101'dir.
C sınıfı IP adreslerinin kullanılabileceği ağ sayısı 2.097.152 ve bu ağların herbirinde tanımlanabilecek host sayısı ise 254'dür.
Bu üç IP sınıfının haricinde D ve E sınıfı IP adresleride mevcuttur. D sınıfı IP adresleri multicast yayınlar için kullanılır. E sınıfı adresler ise bilimsel çalışmalar için saklı tutulmuştur.


World Wide Web ( WWW ) Nedir?

Kısaca Web; Internet'in en çok kullanılan alanı. Şöyle düşünün: Elinizde yazı, resim, grafik, hatta müzik, video, animasyon gibi öğelerden oluşan bilgiler var. Bunları uygun bir şekilde bir araya getirip, başkalarıyla - hem de milyonlarca kişiyle - paylaşmak istiyorsunuz. Takdir edersiniz ki, bu malzemeleri dosyalayıp, çoğaltıp, adresini bilmediğiniz kişilere ulaştırmanız mümkün değil. Peki ya bunları tek bir yere koysak, isteyen gelip kendisi izlese nasıl olur? İşte Web'in mantığı budur. Bilgisayarlardaki bu işe özel yazılımlar (Web tasarım yazılımları) ve bunlarda kullanılabilecek özel formatlar sayesinde bu öğeleri bilgisayarda görüntülenebilecek sayfalar halinde düzenleyebilirsiniz. Tabii, düzenlemekle iş bitmiyor, bunları herkesin ulaşabileceği bilgisayarların, yani Internet'e sürekli bağlı Web sunucularının üzerine koyup, kullanıcının bu sayfalara erişmesini sağlayacak bir adrese atamalısınız. Tabii, bu iş yeni başlayanların görevi değil, biz şimdilik Web sayfalarının ne işe yaradığını ve zaten Internet'e konmuş Web sayfalarına bağlanacağımızı öğrenelim.

Tüm dünyada firmalar, kuruluşlar, resmi veya özel kurumlar, yayıncılar, hatta bu işi hobi veya zevk olarak yapan veya sadece başkalarına yardımcı olmak isteyen amatörler, Web sayfaları düzenleyip bunları bir Web sunucusu üzerinden yayınlıyor. Dünyada birkaç sayfalık amatör sitelerden on binlerce sayfalık mega sitelere kadar milyonlarca Web sitesi bulunuyor. Her bir sitenin, her bir sunucunun bir "Web adresi" var. İşte Internet'e bağlandığımızda, bu Web sayfalarını görüntülemeye yarayan, Web tarayıcı (Web browser) adını verdiğimiz yazılımlara bu Web adreslerini yazıp o sayfaları ve üzerindeki öğeleri izleyebiliriz.

World Wide Web'e bağlanmak için Microsoft Internet Explorer veya Netscape Communicator gibi Internet paketlerini kullanmanız yeterli.

http NEDİR?

http nedir? http, "Hyper Text Transfer Protocol" (Hiper Metin Transferi Protokolü) kelimelerinin baş harflerinden oluşan bir kısaltmadır. İnternette sunucular ve son kullanıcılar arasında bilgilerin nasıl aktarılacağına dair kurallar ve yöntemleri düzenleyen bir sistemdir. Bir web sitesine bağlanmaya çalıştığınızda, siz adresin başına bunu yazmasanız da tarayıcınız bunu otomatik olarak ekler, çünkü sunuculardan web sitelerine ait bilgileri indirebilmeniz için, "http" protokolü ile bir istekte bulunmanız gerekmektedir. Adreslerin başına eklenen "http", sunucuya web sitesi ile ilgili bilgileri size "http" kuralları çerçevesinde iletmesi komutunu verir ve iletişim başlar.

Web'in en ilginç yönlerinden biri de çok basit olmasıdır. Bir Web dökümanına ulaştığımızda herşey 4 ana fazda gerçekleşir: (1) Bağlantı (2) Ne istediğimizin web servisineiletilmesi (3) Cevap (4) ilgili sayfaya yapılan bağlantının kesilmesi. Bu ana safhalar, web üzerinde iletişimin kurallarını tanımlayan bir protokolü oluştururlar. Bu protokole de, Hyper Text Transfer Protocol (HTTP) denir. Bağlantı safhasında, web erişiminde kullanılan bir web listeleyici (browser, web client), ilgili bilginin olduğu web servisine bağlanır. Bu servislere HTTP servisleri de denir. Bağlantı sağlandıktan sonra web istemci programımız http servisine "ne istediğini" bildirir. Bu "istek",ileride görüleceği gibi, "http", "ftp", "e-mail" gibi bazı protokol kurallarını içerir ve bu işlemlere genel olarak "navigate" de denir. Bu isteği alan http servisi de, istediğimiz işlemi yapar ve cevabı bize gönderir. Biz de gelen cevabı webistemci programımızda görürüz. Eğer istek gerçekleştirilemiyorsa bir hata mesajı ile karşılaşırız. Son safhada ise, http servisine yaptığımız bağlantı kesilir.
Web Listeleyicileri, "navigate" işlemini HTML (Hyper Text Markup Language) denen bir programlama dili yorumlayıcısı kullanarak yaparlar. HTML, ana hatları SGML (Standard Generalized Markup Language) ile belirlenmiş bir döküman formatlama dilidir. Bu dil, daha çok, yazılı bir dökümanı formatlamak ve bir objeden başka bir objeye linkler sağlamak ile ilgili komutlar içerir. HTML, HTTP ve ilgili diğer protokolleri kullanabilmek için renkli ve güzel kullanıcı arayüzleri hazırlamamızı olanaklı kılar. En son standart, HTML 3.2 'dir (1997 başı). HTML ve Web'in gelişimi ve standartlar ile ilgili her türlü bilgi WWW Consortium, http://www.w3.org/pub/WWW adresinden alınabilir.
Son yıllarda, HTML içinde, salt döküman formatlama dışında işler yapan CGI, Java, JavaScript gibi unsurlar da kullanılmaktadır. Ayrıca, 2.0'dan sonraki sürümlerde, tablo kullanımı, doldurulabilir form kullanımı, frame vb gibi pek çok yenilik göze çarpmaktadır.


Servis Sağlayıcı Nedir (Internet Service Provider (ISP)).?

Internet' e bağlanmayı sağlayan aracı kuruma servis sağlayıcı denir.

Internet' e bağlanmak için servis sağlayıcı kurumdan kullanıcı şifresi ve bağlantı için kullanılacak telefon numarası alınır. Bağlantı kurulduğunda servis sağlayıcı, bilgisayar için geçici bir IP adresi belirler. Farklı bağlantılarda IP adresi değişerek Internet'e bağlantı yeni bir IP adresi ile sağlanır.

Servis sağlayıcının hat kapasitesi, Internet' e bağlanma hızını etkiler. Seçiminizi yaparken servis sağlayıcıların hat kapasitelerini öğrenip, en yüksek olanını seçmeniz Internet' e bağlantı hızınızı olumlu yönde etkileyecektir.

Hosting Nedir?

Host kelime anlamı olarak barındırmak demektir.. Aslında internet alemindeki anlamıda tam olarak budur. Yani internet sitenizin sanal alemde barındığı yerdir. İnternet siteniz için hazırladığınız yazıların, resimlerin, ses dosyalarının internette bir yerde saklanması gerekir.. İnterneti kendi kişisel bilgisayarınız gibi düşünürseniz Resimlerinizi resim klasöründe, müziklerinizi ise Müziklerim klasöründe saklarsınız ihtiyaç duyunca buradan çagırır ve kullanırsınız, işte internet siteleri için host ( Barınak ) aynıdır.. Bunun tek farkı internet sitenize sadece sizin bakmanız degil birçok insanın bakma ihtiyacı oldugu için Bu bilgisayarın sürekli açık kalması gerektigidir. İnternet sitesi açmak için öncelikle bir Alan adı almanız gerekmektedir ( Yani Domain ) . Daha sonra bu alan adını hosting aldıgınız bilgisayarın İP adresine yönlendirirsiniz ve siteniz artık yayında.. İnternet sitelerinin host edildiği bu sürekli açık kalan bilgisayarlara Server ( Sunucu ) denilmektedir…
Server dediğimiz bilgisayarlar çoğunlukla evimizde kullandığımız bilgisayarlardan kesinlikle farksızdır. Ancak bazıları yüksek özelliklere sahiptir.. Kendi bilgisayarınızıda internet siteniz için bir Kişisel Bir Server ( Sunucu ) yada host ( Barınak) haline getirebilirsiniz. Bunun ilk şartı bilgisayarınızın sürekli açık kalmasıdır.. Kapanırsa internet sitenizde kapanacaktır çünkü.. İkinci şart ise sabit bir İp adresine sahip olmanız gerekmektedir… Bu ip adresi sizin sitenizin ulaşım adresi olacağı için sabit olmalı yani değişmemelidir. Bundan sonra kendi bilgisayarınızdan sitenizi host edebilirsiniz ancak çok zahmetli iştir.. Özellikle Ülkemizde yıllık 5 TL bile host bulunurken bunlara kesinlikle gerek yok..
Aslına bakarsanız bence host demek yerine barınak dense Türkçemize çok yakışırdı ama biz bunu kabul edemiyoruz ne yazikki. Host demek dururken barınak ne demek şimdi yahu ne kadar saçma diyen olabilir ama İngilizcedeki anlamına bakarsanız bunun anlamı biraz daha saçma çünkü İngilizcede HOST asalak olarak bir şey üzerinde barınmayı ifade ediyor.. Mesala kedi üzerinde pire yaşaması gibi… Yani barınak demekten sakındığımız bu kelime yabancı dillerdede aynı anlamı taşıyor ve barınak demekte hiç sakınca görmüyorum…SERVER içinde söylüceklerim aynen budur.. Server sunmak demek yani internette ki bilgilerin sunulduğu geniş kapasiteli bilgisayar yani sunucudur

Domain Nedir?

Kelime anlamı olarak ‘alan’ veya ‘etki alanı’ anlamına gelen domain kelimesi kullanılırken genellikle ifade edilmeye çalışılan şey, domain name (alan adı) dir. Domain name (alan adı) basit olarak bir web sitesinin kullanıcılar tarafından bilinen adıdır. Buna aynı zamanda o web sitesinin adresi de denir. Örneğin bulunduğunuz bu sitenin domaini herturlu.org’dur. Bir web sitesine ulaşabilmeniz için o sitenin domainini internet tarayıcınızın (Internet Explorer, Firefox, Opera vb.) adres satırına yazar ve o siteye ulaşırsınız.
Aslında internet üzerinde web sitelerini barındıran her bilgisayarın IP numaraları mevcuttur ve sitelere ulaşabilmek için bu numaraları kullanırlar. Örneğin herturlu.org’un bulunduğu bilgisayarın IP numarası 64.22.106.234′dir. Fakat internet kullanıcılarının bu numaraları akıllarında tutmaları çok zor olacağından her sitenin bir domaini yani bir adresi vardır.

Web adresi nedir

Web sitesi, 21. yüzyılın döküman biçimidir. Geride bıraktığımız 500 yıl için kağıt, mürekkep, matbaa ne ise internet ve web siteleri de günümüz için odur.
Gündelik ofis işlerinde bilgisayarlarla çalışıyorsanız hergün birçok döküman yaratıyor ve kullanıyor olmalısınız. Web siteleri de birer bilgisayar dökümanı ya da dökümanlar topluluğu olarak adlandırılabilir. Farkları ise bizim günlük olarak kullandığımız bilgisayarlardan farklı türde bilgisayarlar üzerinde saklanmalarıdır. Bu bilgisayarların farkı üzerlerindeki dökümanlara daha fazla sayıda erişim sağlayabilmeleridir. Yani evdeki ya da işteki bilgisayarınız üç beş kişinin okuyabileceği bir kitapken web siteleri kütüphaneler gibi yüzlerce, binlerce, onbinlerce kişiye hizmet sunarlar. Tabii ki web siteleri alıştığımız kütüphanelerden farklı olarak milyonlarca kişiye hizmet verebilir.
Web siteleri, bahsettiğimiz bu dökümanları bir bilgisayar üzerinde hazırlayıp bunları çok sayıda kişiye hizmet verme özelliği olan bilgisayarlar üzerine yükleyerek yapılır
Web adreslerinin asıl amacı, herhangi bir şekilde kullanıldıklarında ilgili içerik veya uygulamanın bulunduğu IP adresine ulaşılabilmesidir.

{ Alan Adı Uzantıları ve Anlamları (Domain) ? }

Domain, Latince'den gelen bir terim; dominus = sahip
Alan adı (domain name), bir web sitesinin İnternet'teki adı ve adresidir. Bu adres olmadan bir İnternet kullanıcısı web sitesine sadece IP adresiyle ulaşabilir. Örneğin şu anda gezmekte olduğunuz sitenin alan adı "sultantasarim.com" 'dur. Alan adları IP adresi denilen, bilgisayarların (sunucuların/serverların) birbirini tanımasını sağlayan numara sisteminin daha basitleştirilmiş ve akılda kalması için kelimelerle ifade edilmiş halidir.

com Ticari amaçlı en üst seviye ve en çok tercih edilen alan adı uzantısıdır.
org Organizasyon anlamına gelen üst seviye ve çok tercih edilen alan adı uzantısıdır.
biz "Business", iş çevrelerini amaçlayan üst seviye jenerik alan adı uzantısıdır.
info "Information","bilgi" anlamına gelen üst seviye ve çok tercih edilen alan adı uzantılarından birisidir.
tv Küçük bir Pasifik adası olan "Tuvalu" için tahsis edilmiş üst seviye ülke alan adı uzantısıdır. .tv uzantısı Televizyon endüstrisi tarafından tercih edilmektedir.
ws "Western Samoa" için üst seviye ülke alan adı uzantısıdır. "Web Site" kelimesine karşılık gelen kısaltmaya uyduğu için çok tercih edilen popüler alan adı uzantılarından birisidir.
cc "Cocos (Keeling) Islands" için üst seviye ülke alan adı uzantısıdır. ".com" uzantısına alternatif olarak tercih edilen popüler bir alan adı uzantısıdır.
com.tr Ticari amaçlı Türkiye’de kullanılan alan adı uzantısıdır.( belge gerekli )
net.tr "Network" anlamına gelen, Türkiye’de kullanılan alan adı uzantısıdır.( belge gerekli )
org.tr Organizasyon anlamına gelen ve Türkiye’de kullanılan alan adı uzantısıdır.( belge gerekli )
biz.tr "Business", iş çevrelerini amaçlayan Türkiye’de kullanılan jenerik alan adı uzantısıdır.( belge gerekli )
info.tr "Information","bilgi" anlamına gelen Türkiye’de kullanılan alan adı uzantılarından birisidir( belge gerekli )
tv.tr Televizyon endüstrisi için kullanılan Türkiye’de kullanılan alan adı uzantısıdır. ( belge gerekli )
web.tr Belge gerekmeyen Türkiye’de kullanılan jenerik alan adı uzantısıdır.
gen.tr Belge gerekmeyen Türkiye’de kullanılan jenerik alan adı uzantısıdır.

1. HAFTA
KONU: Bilgisayar ağlarının tanımı, kullanım amaçları, türleri, yapıları, bilgisayar ağlarında dosya paylaşımı nasıl yapılır?
Bilgisayar ağlarının tanımı: bilgisayar aynı ortamda belli bağlanma yapıları veya türleri sayesinde aynı anda birçok bilgisayar haberleşmesini, bilgi toplamasını ve de bulmasını sağlayan kısaca demek gerekirse birçok birbirine bağlı fakat birçok bağımsız bilgisayarlar anlamına gelen şeye bilgisayar ağları denir.

Kullanım amaçları: Bilgisayar Ağlarının temel amacı, ağ içindeki kullanıcıları iletişir, konuşur hale getirmek ve özgün uygulamalarına destek olmaktır. Yerel Bilgisayar Ağı (LAN) olarak gerçekleştirilen ağlar, çokluk belli bir alan içinde çalışırlar;ofis, bina, kampüs içinde kullanıcıları ve iş istasyonlarını birbirine bağlayan ağ,bağımsız çalışmaları, iletişimi ve aynı zamanda merkezcil yöntemi de destekler.
Bilgisayar ağları kullanıcılarına birçok olanağı da sunarlar; kullanıcılar bilgisayar ağlarına başvurarak (girerek) yeni yazılımlar elde edebilirler. Yine bilgisayar destekli eğitimde ya da üniversiteler arası bilgi alışverişlerinde bilgisayar ağları çok yararlı bir eğitim ortamı sağlarlar. Diğer bir olanak da uzak veri tabanlarına (data base) erişimdir. Bir bilgisayar kullanıcısı kendi bilgisayarından uzak veri tabanlarına girerek kendisine bir uçak bileti alabileceği gibi sermaye piyasası hakkında da bilgi sahibi olabilir.
Sonuç olarak, ağlarla sağlanan iletişim olanakları onların en büyük amaçlarını oluşturur.
Türleri: İki veya daha fazla bilgisayar sisteminin bağlanmasıyla oluşan yapıya bilgisayar ağı diyoruz. Bilgisayar ağları genel olarak üç grupta toplanabilir. Bunlar;
1.Yerel Bilgisayar Ağlar (LAN, Local Area Networks)
Yüksek hızlı, küçük alanları kapsayan bir veri ağıdır.
2.Geniş Alan Bilgisayar Ağları (WAN, Wide Area Network)
Bir ülke ya da dünya çapında yüzlerce veya binlerce kilometre mesafeler arasında iletişimi sağlayan ağlardır.
3. Şehirsel Bilgisayar Ağları (MAN, Metropolitan Area Network)
Genellikle şehir içi bilgisayar sistemlerinin birbirleriyle bağlanmasıyla oluşturulur.
Yapıları: Bir ağ belli yazılım ve donanım parçalarından oluşmaktadır. Bunlar;
• Ağ işletim sistemi yazılımı
• Hizmet birimi (Ana makine)
• İş istasyonu
• Ağ arabirim kartı
• Kablolama sistemi
• Paylaşılan kaynaklar ve çevre birimleri
Yukarıdaki sistem yazılımları ağın iletişimini sağlayan yazılımlardır. En yaygın kabul görmüş olan ağ işletim sistemi yazılımı Novell Netware’dir. Diğer yazılımlar ise şöyledir;
• Microsoft Lan Manager
• Banyan Vines
• ArtiSoft LANtastic
• Windows NT SERVER
• UNIX
• LINUX
Ayrıca bilgisayar ağlarında bağlanma şekilleri ve yapıları da bulunmaktadır. Bunlar şu şekildedir;
1. Düz veya dizgesel
2. Yuvarlak
3. Yıldız
4. Karışık
Olmak üzere 4’e ayrılmaktadır
.
Bilgisayar ağlarında dosya paylaşımı nasıl yapılır? :
• Kaynak paylaşımı : Donanım, yazılım ve veri paylaşımını kapsar.Yararları:
Yazılım ve donanım maliyetlerini düşürür.
• Ürün geliştirme maliyetini azaltır.
Uygulama Programlarının Paylaşımı
Bu şekilde programların kurulma ve bakım işlemleri kolaylaşır.
• Ağ lisansı ile yazılım maliyeti düşer.
Döküman Paylaşımı
• Aynı dosyaya veya dosyaların farklı bölgelerine farklı kullanıcılar tarafından değişik haklarla iletişim sağlanabilir.
BARIŞ ÜNLÜ
Türkçe Öğretmenliği
2/B N.Ö.
09119072